13.04.2021

Havsa İlçe Müftüsü Şentürk'ten Ramazan ile İlgili Açıklamaları

ORUÇ İLE İLGİLİ BAZI FIKHÎ MESELELER

Orucun Geçerlilik Şartları

Niyet:

İbadetleri adetlerden ayıran en önemli husus yapılan eylemin ibadet niyetiyle yapılmış olmasıdır. Dolayısıyla oruç ibadetinde de niyet şarttır. Bu bakımdan, ister farz veya vacip, isterse nâfile olsun her tür oruçta niyet şarttır. Bir kişi niyet etmeden sabahtan akşama kadar aç susuz kalsa o kişi oruç tutmuş sayılmaz. Hatta kişi kalben niyet etmeden sadece dil ile niyet etse yine niyet etmiş sayılmaz. Niyetin yeri de kalp olduğundan kişi dil ile beraber kalben de niyet etmelidir.

Oruç ibadetinde niyetin vakti orucun türlerine göre farklılık arz eder. Ramazan orucu, nafile oruçlar ve vakti belirtilmiş adak (mesela ‘şu işim olursa şu senenin şu gününde oruç tutacağım’ gibi) oruçların niyet etme vakti gün batımından başlayıp ertesi günün kuşluk vaktine hatta öğle namazı vaktinin (tabi o gün bir şey yemeyip içmemiş ise) girmesinden az önceki vakte kadar devam eder. Öğle vakti girdikten sonra artık hiçbir oruca niyet edilmez. Başlanmış fakat bir sebeple tamamlanamamış nâfile oruçlar, Ramazanda tutulamayıp kazaya kalan oruçlar ve keffaret ile mutlak adak oruçları gibi zimmette sübut bulmuş oruçlara ise en geç imsak vaktine kadar niyet edilmiş olması ve belirlenmesi gerekir.

Oruca niyet ederken Ramazanın her günü için ayrı ayrı niyet edilmesi şarttır. Bu niyetin geceden yapılması ve ne orucu olduğunun belirlenmesi de (tayin edilmesi) en güzeli olanıdır. Meselâ “Yarınki Ramazan orucunu tutmaya niyet ettim” demesi. Çünkü her bir günün orucu kendi başına bir ibadet olup, öteki günlerde tutulan veya tutulacak olan oruçla her hangi bir ilişkisi yoktur. Dolayısıyla bir günün orucu bozulduğu zaman sadece o günün orucu bozulmuş olur, öteki günlerin orucu bundan etkilenmez.

İslam’da genel görüşe göre bir gün, gün batımıyla başlar yine gün batımıyla biter. Dolayısıyla içinde bulunulan gün bitmeden yani o gün güneş batmadan ertesi günün orucuna niyet edilmez. Güneş battıktan sonra herhangi bir oruca niyet edilmesi halinde imsak vaktine kadar yeme, içme ve cinsel ilişkide bulunulması durumu, yapılan niyet ve oruca zarar vermez. Yani kişi niyet etse de imsak vaktine kadar yeme-içme vb. faaliyetlerine devam edebilir. Çünkü bu niyet ikinci fecirden itibaren başlayacak olan oruç ibadeti için yapılmıştır. Bu şekilde niyet eden kimse de herhangi bir sebeple, ikinci fecrin doğmasına kadar, bu niyetini geri alabilir.

Ramazanda, ramazan orucundan başka bir oruç tutulamayacağı için, hangi oruca niyet edilirse edilsin Ramazan orucu yerine geçer. Sahura kalkıp yeme ve içme de niyet yerine geçer. Dolayısıyla kişi oruca niyet gayesiyle gece sahura kalktığı halde diliyle niyet etmeyi unutsa dahi o kişi niyet etmiş sayılır.

Orucu Bozan Şeylerden Kaçınmak:

Orucun temel unsuru ve anlamı, yeme, içme ve cinsel ilişki zevklerinden uzak durmak, nefsi bunlardan mahrum bırakmak olduğu için, bu anlama gelecek davranışlar orucun bozulmasın sebep olur. Bu ölçü, açık ve anlaşılır olmakla birlikte, orucun anlamına aykırı davranış sayılıp sayılamayacağında tereddüt edilen bazı durumları, açıklık getirmesi gayesiyle maddeler halinde aşağıda sunmaya çalışacağım.(kaynak: Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları İlmihal-I)

  1. Yemek ve içmek, yenilip içilmesi mûtat olan her şeyi kapsamı içine alır. Sigara, nargile gibi keyif veren tütün kökenli dumanlı maddeler ile uyuşturucular ve tiryakilik gereği alınan tüm maddeler oruç yasakları kapsamına girer. Her ne sebeple olursa olsun, ağızdan alınan ilaçlar da aynı hükme tabidir.

  2. Unutarak yiyip içmek orucu bozmayacağından kişi hatırladığı anda yemeyi ve içmeyi bırakıp oruca devam etmelidir. Oruçlu olduğunu unutarak yiyip içen kişi, yaşlı, hasta, zayıf ve oruç tutmaya güç yetiremeyecek durumdaysa onu gören kişi oruçlu olduğunu hatırlatmamalı, aksi durumda hatırlatmalıdır.

  3. Oruçlu olan kimse orucu bozacak şeylerden kaçındığı gibi orucun sevabını azaltacak şüpheli durumlardan da kaçınmalıdır. Ramazanda oruçlu olduğunu bile bile cinsel ilişkide bulunmakla oruç bozulur, hem kaza ve hem de keffâret gerekir. Bununla beraber eşlerin birbirlerini öpmeleri veya sarılmalarıyla oruçları bozulmaz.

  4. Kişinin oruç tutma vaktindeki cünüplük hali oruç tutmasına engel değildir. Dolayısıyla oruca başlanmadan gerçekleşmiş olan cünüplük hali ile ihtilam olma gibi orucu bozmayan bir sebeple oruçlu iken gerçekleşmiş olan bir hal oruç tutmaya engel değildir. Ancak cünüp olan kişi, bir an önce yıkanıp temizlenmelidir. Cünüp iken üzerinden bir namaz vakti geçmemelidir. Guslün bir namaz vaktinden daha fazla süreyle ertelenmesi günahtır.

  5. Ağız ve burundan alınıp mideye ulaşan her şey orucu bozar. Bu itibarla, ağız kokusunu önlemek veya diş ağrısını gidermek maksadı ile ağza sıkılan sprey ve benzeri maddeler yutulur da mideye ulaşırsa orucu bozar, yutulmazsa bozmaz. Günümüzde üretilen sakızlarda, ağızda çözülen katkı maddeleri bulunduğundan, ne kadar dikkat edilirse edilsin bunların yutulmasından kaçınmak mümkün değildir. Bu sebeple bu tür sakız çiğnemek orucu bozar. Öte yandan, hangi sakızın orucu bozmayan türden olduğu bilinemeyeceğinden oruçlu iken sakız çiğnemekten sakınılmalıdır.

  6. Vücuttaki kılların hangi yolla olursa olsun alınması orucu bozmaz. Bununla beraber kadının erkeğe karşı avret mahalli eller, ayaklar ve yüzü hariç tüm bedenidir. Kadının kadına karşı avret mahalli, diz kapağı ile göbek arasıdır. Zaruret ve ihtiyaç olmadan bu yerlerin dışındaki bölgelerin başka kadınlara veya erkeklere gösterilmesi caiz değildir. Bu itibarla ağda veya lazerle epilasyon yaptırmak isteyen kişinin, erkek olsun kadın olsun yabancı bir kişiye avret mahallini açması helal olmadığı gibi, bu işlemi uygulayan kişinin de bu kısma bakması ve dokunması helal değildir.

  7. Makyaj, saç boyamak ve saç bakımı orucu bozmaz.

  8. Nikotin bandı orucu bozmaz. Vücuda sürülen yağ, merhem gibi maddeler, deri üzerindeki gözenekler ve deri altındaki kılcal damarlar yoluyla emilerek kana karışmaktadır. Ancak cildin bu emişi, çok az ve yavaş olmaktadır. Diğer taraftan bu işlem yeme, içme ve beslenme anlamına da gelmemektedir.

  9. Şeker hastalarının uyguladıkları insülin iğnesi, gıda ve keyif verici olmayan enjeksiyonlar, yemek ve içmek anlamına gelmediklerinden orucu bozmazlar. Gıda ve/veya keyif verici enjeksiyonlar orucu bozar. Şeker hastalarının kullandıkları insülin iğnesi bu nitelikte olmadığı için orucu bozmaz. Diğer yandan ehil doktorların, oruç tutmasının sağlık açısından zararlı olacağı teşhisini koyduğu bir hasta, Ramazan’da oruç tutmayabilir. Böyle bir kişi, eğer iyileşme ihtimali varsa orucunu daha sonra kaza etmek üzere bırakır; böyle bir ihtimal yoksa Ramazan ayının her günü için birer fidye verir. İnsüline bağımlı olarak yaşayan hastaların da oruç tutmaları sağlıklarına zarar veriyorsa oruç tutmayabilirler. Tutamadıkları oruçlarının sayısınca her gün için bir fidye verirler.

  10. Bazı hastalıkların teşhisi amacıyla hastalara damar yoluyla besleyici niteliği olmayan radyoaktif maddenin verilmesi orucu bozmaz.

  11. Göz damlası orucu bozmaz.

  12. Endoskopi veya kolonoskopi yaptırmak; makat veya ferçten ultrason çektirmek; yeme, içme anlamına gelmemekle birlikte, çoğunlukla cihaz içinden su verildiği için oruç bozulur. Ancak söz konusu işlemlerde cihazların kullanımı sırasında sindirim sistemine su, yağ ve benzeri gıda özelliği taşıyan bir madde girmemesi durumunda endoskopi, kolonoskopi yaptırmak, makat veya ferçten ultrason çektirmek orucu bozmaz.

  13. Lokal anestezi (sınırlı uyuşturma) orucun sıhhatine engel değildir. Ancak bölgesel ve genel anestezide serum verildiği için oruç bozulur.

  14. Kulak damlası ile ilgili olarak, kulak ile boğaz arasında bir kanal bulunmaktadır. Ancak kulak zarı bu kanalı tıkadığından, ilaç boğaza ulaşmaz. Bu nedenle kulağa damlatılan ilaç orucu bozmaz. Kulak zarında delik bulunsa bile, kulağa damlatılan ilaç, kulak içerisinde emileceği için, ilaç ya hiç mideye ulaşmayacak ya da çok azı ulaşacaktır. Kaldı ki bu işlem yeme içme yani gıdalanma anlamı da taşımamaktadır. Dolayısıyla kulak damlası orucu bozmaz. Kulak zarının delik olması durumunda, kulak yıkattırılırken suyun mideye ulaşması mümkündür. Bu itibarla, yıkama sırasında suyun mideye ulaşması hâlinde oruç bozulur.

  15. Fitil kullanmak ve lavman yaptırmakla ilgili olarak, makattan kullanılan fitiller, her ne kadar sindirim sistemine dâhil olmakta ise de, sindirim ince bağırsaklarda tamamlandığı, fitillerde gıda verme özelliği bulunmadığı ve makattan fitil almak, yemek ve içmek anlamına gelmediği için, orucu bozmaz. Lavman yaptırmak konusunda ise, iki durum söz konusudur; kalın bağırsaklarda su, glikoz ve bazı tuzlar emildiği için, gıda içeren sıvının bağırsaklara verilmesi veya orucu bozacak kadar su emilecek şekilde verilen suyun bağırsakta kalması durumunda oruç bozulur. Suyun bağırsaklara verilmesinden sonra bekletilmeyip bağırsakların hemen temizlenmesi durumunda, verilen su ile birlikte bağırsaklarda bulunan dışkının dışarıya çıkarıldığı ve bu esnada emilen su da, çok az olduğu için oruç bozulmaz.

  16. Hemodiyalizde oruç bozulmaz. Diğer diyaliz çeşitlerinde ise, vücuda gıda içerikli sıvı verildiği için oruç bozulur.

  17. Trombosit temini için kan verme ile ilgili olarak vücuda kan ve serumun verildiği bu uygulama orucu bozar.

  18. Anjiyografi, gerekse anjiyoplasti operasyonlarında yemek ve içmek anlamı bulunmadığından, oruç bozulmaz.

  19. Tahlil amacıyla vücudun herhangi bir organından parça alınması yani biyopsi yaptırmak, orucu bozmaz.

  20. Dilaltı hapı kullanmak orucu bozmaz.

  21. Burun damlası orucu bozmaz.

  22. Besin değeri taşımayan aşılar orucu bozmaz.

  23. Ağızdan aşı alanların damardan serum ve kan verilenlerin orucu bozulur. Daha sonra bu oruç kaza edilir.

  24. Akupunktur yaptırmak orucu bozmaz.

  25. Ramazan’da oruçlu iken kan verenin orucu bozulmaz. Ancak kan almak beslenme, gıda alma kapsamına girdiği için orucu bozar.

  26. Deri üzerine sürülen merhem, yapıştırılan ilaçlı bantlar orucu bozmaz.

  27. Astımlı hastaların, rahat nefes almalarını sağlamak amacıyla ağza püskürtülen oksijenli ilaç, orucu bozmaz.

  28. Diş tedavisi yaptırmak orucu bozar ve kaza edilmesi gerekir. Bununla beraber diş kanaması orucu bozmaz.

  29. Denize girmek ağız ve burundan su kaçırmamak kaydıyla orucu bozmaz. Yine bu manada Yıkanmak ağız ve burnundan su girip de sindirim organına ulaşmadıkça oruçlu kimsenin yıkanması, orucuna zarar vermez.

  30. Diş fırçalamak boğaza su kaçırmadan ağzı su ile çalkalamak orucu bozmaz. Diş macununun veya suyun boğaza kaçması hâlinde oruç bozulur. Orucun bozulma ihtimali dikkate alınarak, dişlerin imsakten önce ve iftardan sonra fırçalanması, oruçluyken fırçalanacaksa macun kullanılmaması uygun olur.

  31. Kusmak ne olursa olsun kendiliğinden gelen kusuntu orucu bozmaz. Yine mideden ansızın ağza yükselip tekrar mideye dönen şeyler de oruca zarar vermez. Kişinin kendi isteği ile ağız dolusu kusması hâlinde ise oruç bozulur.

  32. Oruçlu kimse abdest alırken hata ile boğazına su kaçırırsa orucu bozulur ve yalnızca kazayı gerektirir. Hataen boğaza su kaçması, oruçlu bulunulduğu hatırda değilken meydana gelirse, unutarak yapılmış hükmünü alır ve oruç bozulmaz. (Kaynak: Din İşleri Yüksek Kurulu Fetvaları)

                                                                                          Nurettin ŞENTÜRK

                                                                                           Havsa İlçe Müftüsü